- LEMEAT
- (Lem'a. C.) Parlayışlar, parıltılar
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
lemeât — (A.) [ تﺎﻌﻤﻝ ] parıltılar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
LEMEAT-I MÜTEFERRİKA — Muhtelif, parça parça olan parlayışlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LEMEAT-I İ'CAZİYE — İ caza dair lem alar. İ caz, insanları âciz bırakma, hayrete düşürme parıltıları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LEMEAT-I ŞEMS — Güneşin parıltıları … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EDEB — Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlâk. Usluluk. Hayâ. * Ist: Sünnet i Resul e (A.S.M.) uygun hareket etmek. * Utanılacak şeylerden insanı koruyan meleke; kuvve i râsiha i nefsiye. * Edebiyat ve ondan bahseden ilim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RA'D — Gök gürültüsü. * Bulutları sevk ve nezaret ile vazifeli bir melek adı. * Tehdit etmek, korkutmak.(Terennümat ı hava, na rât ı ra diye, nağamat ı emvac, birer zikr i azamet. Yağmurun hezecatı, kuşların seceatı birer tesbih i rahmet, hakikata bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TELKİN — (C.: Telkinât) Zihinde yer ettirmek. Fikir aşılamak. Zihinde yer etmiş düşünce. * Yeni müslüman olana İslâm esaslarını anlatmak. * Ölü gömüldükten sonra imam tarafından söylenen söz.(Telkini fenden almış,Medeniyetten taklid,Hürriyet tenkid vermiş … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZANN-I KABUL-Ü CUMHUR — Bir hükmün doğruluğunu ekseri müçtehidlerin ve ehl i reylerin zann derecesinde, yani kuvvetli ihtimal ile kabul etmeleri.(Ümmeti da vetle teşri edemez, fehmi şeriatten olur; lâkin şeriat olamaz. Müçtehid olabilir, fakat müşerri olamaz.İcma ile… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük